Kamuran Pınar Acar’ın eski eşi, “3 gün içinde sonuç belirli olacak. 2 avukatım ellerinden geleni yapıyor” dedi. Eski eş, şu an 47 yaşında olduğunu belirterek dikkat çeken sözlerde bulundu.
Eski eş “Kamuran ile Şile’de tanıştım ve 2000 yılında evlendim. 2006 yılında kızım oldu. 28 Temmuz’da 16 yaşına girdi. 2008 yılında boşandım. Boşanmamıza kayın validemin evliliğimize müdahaleleri sebep oldu. Kamuran İstanbul’da meslek edindirme kurslarında el sanatı öğretmenliği yapıyordu. Ben teknisyendim. Tanışarak evlendik. Bizimki kolay bir boşanma değildi” dedi.
EN SON 3 YAŞINDA GÖRDÜM
Sabah’tan Erdoğan Öztürk’e konuşan Kamuran Pınar Acar’ın eski eşi, ayrıldığında kızının küçük yaşta olduğu için velayetin anneye verildiğini söyledi.
Boşandıklarında kızının 3 yaşında olduğunu da belirten baba, “Kamuran kızımı da alarak 13 yıl evvel kayboldu. Kızımı en son 3.5 yaşında gördüm. Babayı tanımaya başladığında Kamuran kayboldu. Tekraren izini bulduk. Çocuk icraları yaptık. Bursa’ya gelmişler Burayı aylarca aramadan sonra bulduk. Daha evvelki meskende tıpkı haldeydi. Paklık konusunda hassas değildi.”
“Bana sorarsanız bu kayınvalideden kaynaklanan birşey. Kızımı 13 yıl boyunca gösterilmedi. Benim için daima mahkemeden uzaklaştırma kararları aldırdı. Her şeye karşın kızım için yıllardır bir gün nafakasını aksatmadım. 12 yıldır yatırdığımız paraları bile inkar etti. Yatırmadı diye dava açtı. 2 yıl evvel toplu bir para yatırmıştım. Demekki bu para ile son adreslerine taşınmışlar” dedi.
“DÜNYANIN EN MEMNUN ÇOCUĞU OLABİLİRDİ”
Bugüne kadar daima kızına kavuşmak için çaba ettiğini belirten Baba, “İstanbul’da yaşıyorum. Maddi manada kasvetim yok. Kızımı özel okullarda okuturduk. Yoksul bir aile değiliz. Halimiz vaktimiz yerinde ailemiz çok geniş. Çocuk bize gelse dünyanın en keyifli evladı olurdu. Ancak bunu engellediler.”
“Kızım hoşluklardan mahrum bırakıldı. Kızım yazlığıma gelip bir gün bile tatil yapmadı. Halbuki benim kızım dünyanın en keyifli çocukluğunu yaşayabilirdi. Eski eşim kaçırdı. Onu yalnızca okul fotoğrafından görebildim. Derslerini sistemden takip ettiğimde başarılı bir öğrenci olduğunu gördüm ve gurur duydum” kelamlarını kullandı.
VELAYETİNİ İSTEDİK
Baba kızını velayetini almak için avukatı ile birlikte aile ve çocuk mahkemesine başvurduklarını söyledi ve şunları ekledi:
“Velayeti almak için uğraş ediyorum. Şuan toplumsal hizmetlerde. Benim kızımın en son 3.5 yaşındaki fotoğrafı cep telefonumda. O benim duvar kağıdım oldu. 13 yıldır günün her saniyesi her dakikası bu fotoğrafa bakıyorum. Avukatlarım uğraşıyorlar. İnşallah başarılı olacağız. Çok heyecanlıyım”
TELEFONUNU POLİSLERE BEN VERDİM
Baba, Muhammet’in annesi Yasemin Acar’ın cep telefonunu polislere kendisini verdiğini söyledi. Çöp konutta Muhammet’in bulunmasının akabinde E-Devlet’ten polislerin kendisine ulaştığını da belirten baba, “Polisler bana Muhammet’in annesini tanıyıp tanımadığımı sordu. Bende cep telefonunu verdim.”
“Yasemin’i o denli buldular zati. Yasemin yıllar evvel bana ulaşıp çocuğuna ulaşmak istediğini, yanına almak istediğini söylemişti. Ben de ulaştığım adresi ona vermiştim. Kamuran, annesi, kızım ve Cem birebir adreste yaşıyorlardı o dönem” dedi.