IMF’den yapılan açıklamada, Avro bölgesinde geçen yıl boyunca uygulanan güçlü politikaların hanehalkının harcanabilir gelirlerini destekledi, işçi-iş ilişkilerini sürdürdüğü, ekonomiye kredi sağladığı ve kurumsal sektör bilançolarını koruduğu aktarıldı.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı yüksek aşılama seviyeleriyle birlikte bu politikaların daha yüksek özel tüketim ve yatırım yoluyla güçlü bir ekonomik toparlanmayı desteklediğine işaret edilen açıklamada, “Geleceğe bakıldığında, belirsiz salgın dinamikleri ve kalıntıları karşısında mali, parasal ve finansal sektör politikası normalleşmesini koordine etmek zor olacaktır.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Açıklamada, Avro Bölgesi ekonomisinin 2020’de yaklaşık yüzde 6,5 daraldığı anımsatılarak, bölge ekonomisinin 2021’in ikinci çeyreğinden bu yana güçlü bir toparlanma gösterdiği kaydedildi.
Avro Bölgesi ekonomisinin bu yıl yüzde 5 büyüyeceği tahmin edilen açıklamada, bölge ekonomisinin büyüme performansının 2022’de ise yüzde 4,3 olmasının beklendiği aktarıldı.
Açıklamada, toparlanmanın ülkeler ve sektörler arasında eşit olmamasının muhtemel olduğu belirtilerek, belirsizliğin yüksek kalmaya devam ettiği ve büyük ölçüde salgının gelişimine bağlı olduğu bildirildi.
Politika koordinasyonun salgın sonrası toparlanma aşamasında kilit önemde olmaya devam ettiğine dikkat çekilen açıklamada, “Politikalar destekleyici kalmalı ancak eşitsizlik ve yoksulluktaki potansiyel artışları azaltmaya odaklanarak giderek daha fazla hedef odaklı olmalı.” ifadesi kullanıldı.
Genişleme sağlam bir şekilde başladığında maliye politikası alanının yeniden inşa edilmesi gerektiği vurgulanan açıklamada, ancak şimdi güvenilir orta vadeli konsolidasyon planlarının açıklanması gerektiği kaydedildi.
Açıklamada, son enflasyon okumalarının yukarı yönde şaşırttığı ancak artışın çoğunun hala geçici göründüğü ve büyük ikinci tur etkilerinin olası olmadığı aktarıldı.
Para politikasının toparlanmayı desteklemeye devam etmesi gerektiğinin altı çizilerek, iklim dostu altyapı ve dijitalleşme dahil olmak üzere yapısal reformlar ile yüksek etkili yatırımların dayanıklılığı ve potansiyel büyümeyi artırmak için önemli olmaya devam ettiği belirtildi.
Açıklamada, temel para politikası zorluğunun olağanüstü belirsizlik karşısında açık ve etkili iletişimi sürdürmek olduğu kaydedildi.
Temel enflasyon dinamiklerinin orta vadede zayıf kalmasının beklendiğine dikkat çekilen açıklamada, Avrupa Merkez Bankasının (ECB) geçici enflasyon baskılarına bakması ve oldukça destekleyici para politikası duruşunu koruması gerektiği aktarıldı.