94’ten bu yana en dipte

Gözler dolar kurundaki rekorlara çevrilmişken reel efektif döviz kuru da 1994 yılından bu yana yıllık bazda en düşük seviyeye geriledi. Söz konusu endeks Türkiye’nin dış ticaretinde önemli paya sahip ülkelerin para birimlerinden oluşan sepete göre TL’nin performansını gösteriyor.

Reel efektif döviz kurunun artması, TL’nin reel olarak değer kazandığını yani Türk mallarının yabancı mallar cinsinden fiyatının arttığını göstermesidir. Reel efektif döviz kurunun azalması ise TL’nin reel olarak değerinin düştüğünü, Türk mallarının yabancı mallar cinsinden fiyatının azaldığını göstermektedir.

TÜFE bazlı yıllık ortalama reel efektif döviz kuru endeksi incelendiğinde, 1994’ten 1997’ye kadar 80 bandında performans gösteren bu endeksin 2000 yılında 108,2’ye kadar yükseldiği görülüyor. 2001 yılında ise 87,6’ya düşen yıllık ortalama reel efektif döviz kuru, ardından gelen yıllarda pozitif performans sergileyerek 2010’da 122 seviyesine kadar çıkmıştı. Hatta Kasım 2010’da 126,5’lik endeks puanı ile şu ana kadarki en yüksek aylık performansına ulaşmıştı.

TÜFE bazlı reel efektif döviz kurunun 2021’in son seviyesi ise 60,37. Bu 1994’ten bu yana görülen en düşük TÜFE bazlı yıllık reel efektif döviz kuru.

TÜFE bazlı endeks hesaplaması Türkiye’deki fiyat düzeyinin dış ticaret yapılan 36 ülkenin fiyat düzeylerine oranının ağırlıklı ortalaması alınarak yapılıyor. Burada ülkelere verilen ağırlıklar ülkelerin Türkiye ile olan dış ticaret ağırlığına göre hesaplanıyor.

TÜFE esas alınarak yapılan Reel Kur Endeksi hesaplamasında Türkiye’nin dışticaretinde önemli olduğu için kapsama alınan ülke sayısı 36. Bu ülkeler şunlar: (1) Gelişmiş ülkeler: Almanya, İtalya, ABD, Fransa, İngiltere, İspanya, Belçika, Hollanda, Japonya, Kore, İsviçre, Avusturya, İsveç, Tayvan, Yunanistan, Çek Cumhuriyeti, İsrail, Finlandiya, Danimarka, İrlanda, Slovakya, Portekiz. (2) Gelişmekte olan ülkeler: Çin, Rusya, Romanya, Polonya, Hindistan, Macaristan, Bulgaristan, Tayland, Kazakistan, İran, Suudi Arabistan, Endonezya, Malezya, Mısır.

Açıklamaya göre REK’in 120 – 125 aralığına doğru hareketlenmesi halinde TL’nin değerlendiği anlaşılıyor ve para politikası araçları kullanılarak müdahale gelebiliyor. Reel Kur Endeksi’nin 100’ün altına inmesi halinde TL’nin değer kaybettiğini gösterirken üzerine çıkması ise TL’nin değerlenme sürecini gösterir.

Reel efektif döviz kurunun 27 yılın dibine gerilmesi kimin baktığına göre olumlu veya olumsuz algılanabilir. TL ile beraber ucuzlayan Türk mallarına uluslararası talebin yani Türkiye’nin ihracatının artması beklenebilir.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu da, 28 Ekim tarihinde yılın son enflasyon raporunu sunumunda yaptığı açıklamada fiyat yat istikrarını cari açığı azaltarak sağlamayı hedefliyoruz. Cari açık düzeltildiğinde kur dengeye gelecektir” dedi.

Önümüzdeki dönemde olumlu dış talep koşullarına bağlı olarak ihracattaki güçlü artış eğiliminin desteğiyle yılın geri kalanında yıllıklandırılmış cari işlemler dengesindeki iyileşmenin sürmesini öngördüklerini belirten Kavcıoğlu “Cari işlemler dengesindeki bu eğilimin güçlenerek devam etmesi, önümüzdeki dönemde dış finansman ihtiyacını azaltarak ülke risk primini olumlu etkileyecek bir unsur olacaktır” ifadelerini kullandı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir