Fitch, Küresel Ekonomik Görünüm Raporu’nun aralık sayısını yayımladı.
Küresel ekonomiye ilişkin büyüme tahminlerinin düşürüldüğü raporda, dünya ekonomisinin bu yıl yüzde 5,7 ve 2022’de yüzde 4,2 büyümesinin beklendiği kaydedildi. Fitch, eylül ayında açıkladığı tahminlerinde küresel ekonominin 2021’de yüzde 6, 2022’de ise yüzde 4,4 büyüyeceğini öngörmüştü.
AA’nın haberine göre; raporda, aşağı yönlü revizyona rağmen küresel ekonominin 2021 yılı büyüme beklentisinin 1973’ten bu yana en hızlı büyüme oranına işaret ettiği belirtilerek, küresel ekonomisinin “stagflasyondan” çok uzakta olduğu ifade edildi.
Geçen yıl boyunca küresel toplam talepteki güçlü toparlanmanın, üretimde eşit bir iyileşme ile karşılanmadığı belirtilen raporda, arz darboğazlarının reel gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) bu yılın üçüncü çeyreğinde beklenenden daha az artmasına, fiyatların ise beklenenden fazla yükselmesine neden olduğu aktarıldı.
Raporda, sanayi üretiminde son dönemde yaşanan tedarik zinciri aksamaları nedeniyle ABD, Almanya ve Japonya gibi ekonomilerin bu yıla ilişkin büyüme tahminlerinin düşürüldüğü kaydedildi.
ABD ekonomisinin 2021 yılı büyüme tahminin yüzde 6,2’den yüzde 5,7’ye çekildiği belirtilen raporda, ülkenin 2022 yılı büyüme beklentisinin ise yüzde 3,9’dan yüzde 3,7’ye düşürüldüğü bildirildi.
Raporda, Avro Bölgesi ekonomisinin 2021 yılı büyüme tahminin de yüzde 5,2’den yüzde 5’e indirildiği, 2022 yılı büyüme tahminin ise değişim göstermeyerek yüzde 4,5 seviyesinde tutulduğu aktarıldı.
Fitch’in raporunda Çin ekonomisinin ise 2021’de yüzde 8 ve 2022’de yüzde 4,8 büyümesinin beklendiği bildirildi.
Mart ayından bu yana küresel tüketim mallarının fiyatlarındaki keskin artışın özellikle ABD’de sağlanan teşviklerin körüklediği mal talebindeki artışı yansıttığına işaret edilen raporda, mal fiyatlarının 2022’de istikrar kazanmasının beklendiği ifade edildi.
Raporda, enflasyon tahminlerinde yaygın olarak yukarı yönlü revizyonlar yapıldığı belirtilerek, enflasyon baskılarının artması ihtimalinin yükselmesinin merkez bankalarını tedirgin ettiği aktarıldı.
Enflasyonun bir kamu endişesi haline geldiği ve enerji fiyatlarındaki şoklarla daha da güçlendiğine dikkat çekilen açıklamada, enflasyon beklentilerinin arttığı kaydedildi.
Raporda, yüksek enflasyonun politika gerilimlerini artırdığına işaret edilen raporda, “Kovid-19’un Omicron varyantı, büyüme için aşağı yönlü risk oluşturuyor, ancak arzı olumsuz yönde etkileyerek daha fazla fiyat artışına neden olabilir ve merkez bankalarının normalleşmeyi geciktirmesi durumunda risk anlamına gelebilir.” değerlendirmesi yer aldı.
Küresel enflasyon şokunun ölçeği ve uzun süredir devam etmesinin çoğu tahminciyi ve merkez bankasını şaşırttığı belirtilen raporda, küresel para politikası normalleşmesinin başlangıcını öne çektiği aktarıldı.
Raporda, enflasyonun küresel para politikası normalleşmesini hızlandırdığı vurgulanarak, ABD Merkez Bankasının (Fed) Eylül 2022’de ve İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) bu ayın sonunda faiz oranlarını artırmasının beklendiği ifade edildi.
Para politikası tepkilerinin daha farklı hale geldiğine işaret edilen raporda, Avrupa Merkez Bankasının (ECB) faiz oranlarını 2023’e kadar sabit tutmasının muhtemel olduğu kaydedildi.
ABD dolarının daha da güçlenmesinin beklendiğine dikkat çekilen raporda, daha güçlü bir dolar ve daha zayıf Çin büyümesinin 2022’de emtia fiyatları üzerinde baskı oluşturabileceği, gelişen piyasa ekonomileri üzerindeki baskıyı artırabileceği ifade edildi.