Hipertansiyonu olanlarda kalp krizi, kalp yetersizliği, inme ve mevt riski kan basıncı olağan olan bireylere nazaran daha sıktır. Diyabetten sonra kronik böbrek yetersizliğinin ikinci sıklıktaki nedenidir. Farklı nedenlere bağlı olarak gelişebilen kronik böbrek hastalıklarının da çok sık karşılaşılan bir sonucudur. Sebebi ne olursa olsun, hipertansiyonun başarılı bir formda tedavi edilmesi hem böbrek yetersizliğinin ilerlemesini yavaşlatır, hem de sıklıkla eşlik edebilecek kalp ve damar hastalıklarının gelişmesi riskini azaltır.
Düzenli olarak tansiyon ölçtürün
Hipertansiyon birden fazla kere hiçbir şikayet vermez. Kan basıncı çok yüksek seviyelerde olduğu halde, bunun farkında olmadan olağan yaşantısını sürdürmeye devam eden milyonlarca insan vardır. Bu nedenle ‘sessiz katil’ de denir. Buna karşılık birçok hipertansiyon hastası kan basıncının yükseldiğini hissettiğini belirtir. Her ne kadar ani kan basıncı değişiklikleri, ensede bariz olan baş ağrısı ve kulak çınlaması üzere şikayetlere neden olsa da, kan basıncı yüksekliği birçok kere hiçbir şikayet vermez. Bu nedenle asla şikayetlere nazaran kan basıncı konusunda yorum yapılmamalı. Hipertansiyonun fark edilmesi lakin kan basıncının ölçülmesi ile mümkündür.
Eşlik eden hastalık varsa daha da dikkat!
Hipertansiyonu olan bir hastada eşlik eden diğer risk faktörlerinin olması, diyabetin varlığı yahut böbrek hastalığının eşlik etmesi kalp ve damar hastalığından mevt riskini artırır. Ayrıyeten diyabeti olan birinde hipertansiyon olması durumunda böbrek yetersizliği gelişme riski artar ve böbrek yetersizliğinin ilerlemesi hızlanır. Kronik böbrek yetersizliği olan birinde de hipertansiyonun varlığı böbrek yetersizliğinin daha süratli ilerlemesine yol açar.
Fazla kilo ve tuzlu beslenme böbreklere zarar
Hipertansiyonu ve böbrek hastalığı olanların, aslında herkesin dikkat etmesi gereken sağlıklı hayat biçimine uymalarının başka bir değeri vardır. Tütün kullanımının, fazla kilolu olmanın ve tuzlu beslenmenin tüm damar sistemine ve böbreklere ziyanlı tesirlerinin olduğu unutulmamalı. Bunun dışında kan basıncının daima olağan seviyelerde tutulabilmesi için antihipertansif ilaçların sistemli olarak alınmasına ehemmiyet verilmeli.