İş dünyasından asgari ücret mesajı!

2022 yılında uygulanacak asgari ücret tutarı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı. Buna göre, asgari ücret yeni yılda yüzde 50 seviyesinde artış ile 4 bin 253,4 TL olarak belirlendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, asgari ücretten gelir ve damga vergilerinin de kaldırıldığını, bu şekilde işverenlere 450 TL’lik fayda sağlanacağını da bildirdi.

Asgari ücrette belirlenen yeni tutara ilişkin açıklamalarda bulunan iş dünyasının temsilcileri, açıklanan rakamın beklentilere cevap verdiğini kaydederken, gelir ve damga vergilerinin kaldırılmasının da memnuniyet verici olduğunu vurguladı.

İş dünyası temsilcilerinin mesajlarında 2022 yılı içindeki enflasyona bağlı olarak, asgari ücrette yıl içinde de ayarlama yapılması gerekebileceği vurgusu dikkat çekti.

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol ve Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Genel Sekreteri Pevrul Kavlak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2022’de uygulanacak asgari ücreti açıklamasının ardından değerlendirmelerde bulundu.

Asgari ücretin sadece asgari ücretliyi ilgilendirmediğini, asgari ücret üzerinden her şeyin hesaplandığını belirten Akkol, sürecin başında, iyi niyet ve pozitif bir ortamın bulunduğundan bahsettiklerini söyledi.

Akkol, “Bugün gelinen asgari ücret, yüzde 50’nin üzerinde. Son 10 yılların en yüksek artışıyla karşı karşıyayız” diye konuştu.

Asgari ücret üzerinden gelir ve damga vergilerinin de alınmayacağını dile getiren Akkol, “Bunun sadece asgari ücretlilere değil, SGK’li çalışan yaklaşık 15 milyon kişiye pozitif etkisi var. Brüt asgari ücret kadar kısmından çalışanlardan gelir vergisi alınmayacak. Yani asgari ücretin iki katı da alsanız, üç katı da alsanız o kısmından gelir vergisi alınmayacak. Bu çalışanlar adına, hepimiz adına da esasında çok güzel bir haber. Bazı işverenler için bu yüksek bir maliyet ama hep beraber elimizi taşın altına koyacağız demiştik” dedi.

Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak da, asgari ücretin vergi dışında kaldığını hatırlattı.

Kavlak, “Biz, oluşmuş enflasyonun yüzde 150’si, mevcut asgari ücretin de yüzde 50’si kadar bir zam oranı aldık. Türk-İş olarak hep 4 bin liranın altında bir rakamın bizi tatmin etmeyeceğini, imzalamayacağımızı daha önce basınla paylaşmıştık. Bugün geldiğimiz noktada özellikle üç tarafın da bunu kabul edip imzalaması bizim için de mutluluk verici” dedi.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak da, 2022 yılı için belirlenen asgari ücret ile ilgili bir değerlendirme yaptı.

Olpak, asgari ücreti, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik ortamın şartlarıyla değerlendirmenin gerekliliğine işaret ederek, “Küresel ölçekte yaşanan tedarik zincirlerindeki bozulma ile gıda ve enerji fiyatlarındaki artışlar, elbette Türkiye’de de enflasyonun artmasında pay sahibi oldu. Yıllık enflasyon şu anda yüzde 20 bandında. Bundan en çok zarar gören kesimin ücretli çalışanlar ve ücretli çalışanlar arasında da asgari ücretle çalışanlarımız olduğunu görüyoruz. Bu kesimin, özellikle de çift haneli büyüme göstermesini beklediğimiz 2021 yılında sadece enflasyon kadar zam alması ve büyümeden pay almaması elbette kabul edilemezdi” dedi.

Cumhurbaşkanı tarafından yüzde 50.4 artışla 4 bin 250 TL olarak açıklanan asgari ücretin enflasyonun ciddi miktarda üzerinde bir ücret artışına gidildiğini gösterdiğini kaydeden Olpak,
“Asgari ücretle çalışan emekçilerimizin ekonomik açıdan rahatlaması adına, bu artış oranını son derece doğru ve önemli bir karar olarak değerlendiriyoruz. Asgari ücrete yüzde 50 gibi büyük bir ücret artışı yapılırken, bir yandan da asgari ücretten alınan gelir vergisi ve damga vergisinin kaldırılması da aslında asgari ücret alan çalışanlarımıza verilen değerin bir göstergesi olup, bu yolla işverenin yükünü de önemli ölçüde azaltmıştır. Gelinen aşamada hem işçi refahının arttığını, hem de işverenlerimizin bu maliyet artışından etkilenmeyeceğini görmek bizi oldukça memnun etti” diye konuştu.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, asgari ücret artışına ilişkin “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı rakam, beklentilere cevap vermiştir” ifadelerini kullandı.

Avdagiç, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, 2022 yılı asgari ücret zammına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı rakamın beklentilere cevap verdiğini belirten Avdagiç, çalışan kesimin enflasyona ezdirilmemesinin ve emeğinin korunmasının üretim ve sosyal barışın temel ilkesi olduğunu vurguladı.

Asgari ücretten alınan gelir vergisi ile damga vergisinin kaldırıldığını hatırlatan Avdagiç, şunları kaydetti: “Hükümetimiz asgari ücretten alınan gelir vergisi ile damga vergisini kaldırarak, hem işçi hem işveren kesimine destek verdi. Bu süreçte İstanbul Ticaret Odası olarak gündeme getirdiğimiz asgari ücretin üzerindeki yüklerin kaldırılmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Asgari ücrete uygulanacak gelir vergisi ve damga vergisi muafiyetinin tüm ücretlere uygulanması, ayrıca SGK üst limitinin asgari ücrete değil, TÜFE’ye bağlı olarak artırılması, tüm ücretlileri ve kayıt içi çalışan şirketleri koruyacak uygulamalar olacaktır.”

2022 yılı asgari ücret zammına ilişkin değerlendirmelerde bulunan MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı da, çalışanların alın terinin enflasyona ezdirilmemesi için asgari ücret tekliflerinin en az 4 bin TL olduğunu hatırlattı.

Asmalı, “Bu bağlamda 2022 yılı için önceki yıla göre yaklaşık yüzde 50 oranında bir artışla net 4 bin 250 TL olarak belirlenen asgari ücretin, hem işverenlerimiz hem de çalışanlarımıza hayırlı olmasını temenni ediyoruz. Özellikle altını çizmek isteriz ki, çalışanlarımızın hem cari dönemde hem de geleceğe yönelik alım gücünün korunması için, fiyatlar genel düzeyindeki yüksek oranlı artışların önüne geçilmesi önceliğimiz olmalıdır” dedi.

Damga Vergisi ve Gelir Vergisi’nin kaldırılmasının iş dünyası açısından memnuniyet verici olduğunu söyleyen Asmalı, “Yeni asgari ücretteki artış oranının geçtiğimiz seneye göre getireceği ilave maliyetin azaltılması hususunda, Damga Vergisi ve Gelir Vergisini kaldırarak işverenin yükünü 450 TL azaltılması, iş dünyası temsilcileri olarak bizleri oldukça memnun etmiştir” diye konuştu.

MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, mevcut uygulamada işkolu ya da sektör ayırt etmeksizin bütün asgari ücretli çalışanlar için standart bir ücretin belirlendiğini ve imalata yönelik stratejik öneme sahip sektörlerle diğer sektörler arasında bir fark gözetilmediğini de vurgulayarak, “MÜSİAD olarak görüşümüz; sanayi sektörü kapsamında asgari ücretli çalışanlar için ilave bir pozitif ayrıcalık sağlanmasının, imalata yönelik istihdamımızın ve üretim kapasitemizin artırılması adına önemli bir adım olacağı yönündedir” görüşünü paylaştı.

Asgari ücrete dair değerlendirmelerde bulunan Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) da, asgari ücrette çalışan, işveren ve devlet sacayağında herkese önemli sorumlulukların düştüğünü bildirdi.

Yapılan açıklamada, “Tüm bireylerin onurlu yaşam hakkının korunması için asgari ücrette enflasyonun üzerinde bir artış yapılması gerektiğini uzun süredir savunuyoruz ve her platformda açık bir şekilde anlatıyoruz. Yüzde 50’lik bir artışla Asgari Geçim İndirimi de dahil olmak üzere 4.250 TL olarak açıklanan asgari ücret, aslında gerçek enflasyon ile halkın enflasyonunun birbirini tutmadığını da göstermiştir. Diğer taraftan 2022 yılı içinde enflasyonun ne olacağını, hayat şartlarının nasıl değişeceğini kestirmemiz mümkün değildir. Bu nedenle asgari ücrette yıl içinde de ayarlama yapılması gerekebilecektir” ifadeleri yer aldı.

Asgari ücretin yüzde 40’ının vergilere gittiği vurgulanırken, “Her ne kadar bugün açıklandığı üzere gelir ve damga vergisi alınmayacak olsa da hala asgari ücretin üzerindeki vergi yükü yüksektir. Bu vergilerin de kaldırılması direkt olarak çalışana yansıyacaktır. Bu konuda devletin gerekli fedakarlığı yapması gerektiğine inanıyor ve kolaylaştırıcı bir tutum alması gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca yaşam şartlarının bölgelere göre farklılık gösterdiği göz önünde bulundurularak, bölgesel asgari ücret uygulaması da masaya yatırılabilir. Tüm bunların yanı sıra enflasyon ve kur bu hızda artmaya devam ederse yüzde 50’lik asgari ücret artışı da süreç içinde eriyecektir. Bu nedenle öncelikli ana odağımızın enflasyon ve kurda oynaklığın azaltılması, yani öngörülebilir olması sağlanmalıdır” denildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir