Kurum, COP27’de açıkladığı şimdiki Ulusal Katkı Beyanı’na dair ayrıntılar hakkında konuşurken, karbon ticareti için “Emisyon Ticaret Sistemine” 2023’te başlanacağını da açıkladı. İklim kanunu ile emisyon ticaret sisteminin altyapısını oluşturacaklarını belirten Kurum, uygulamayla karbon ticareti borsasının da oluşturulacağını, fazla emisyon üretenin cezalandırılmasının da sağlanacağını kaydetti.
Desteklenecekler
İklim değişikliği ile uğraş eden, döngüsel iktisat anlayışı ile yatırım yapan üreticileri destekleyeceklerini söyleyen Kurum, “Hem memleketler arası finans kuruluşlarından elde ettiğimiz hem de ülkemizin kalkınma planında yer alan anlayış ile artık bütçemizde yatırım yapanların finansa erişimi daha kolay ve güçlü olacak” dedi. Ulusal Katkı Beyanı’yla ilgili konuşan Kurum, 2030’daki referans senaryoda yer an 1 milyar 175 milyon ton karbon salınımını 929 milyon tona indirip, emisyonlarda yüzde 20 artıştan azaltım yapacaklarını belirterek şunları söyledi:
‘Lehimize değil’
“Eski taahhüdümüzün neredeyse 2 katı bir oranla 500 milyon ton yalnızca 2030’da emisyonu azaltmış olacağız. Şu an baktığınızda birçok gelişmiş ülke bunun çok daha üzerinde emisyon üretiyor. Hasebiyle 2030’a geldiğimizde 695 milyon ton emisyon üretmeyi, 2038’de de emisyonların en yüksek düzeyine gelmesini planlıyoruz. Onun altında da gerçekleştirmek için çalışacağız. Almanya gelişmesini tamamlamış ve mutlak azaltım üzerine hareket ediyor. Şu anki emisyon seviyelerine baktığınızda 720-740 milyon ton. Bizim gerçekleşen 500-600 milyon ton. Azaltsa ne olur? O gelişmiş ülke, ben gelişmekte olan ülke. Sonuçta ben sanayimi, üretimimi tamamlayacağım, tamamladıktan sonra mutlak azaltıma geçeceğim… Gelişmemizi biz iklime hassas yapıyoruz. Mutlak azaltım bizim için şu an öncelik değil, artıştan azaltım yapmak zorundayız. Mutlak azaltım yapmak bizim ülkemizin şu an için lehine bir durum değil.
Dünyayı biz kirletmedik
Gelişmekte olan bir ülkeyiz. En yüksek emisyonlarımıza ulaşmadık. Paris Anlaşması’na da imza atarken ülkenin kalkınmasına pürüz olmayacak anlayışla bu süreci yürüteceğimizi beyan ettik… ABD’nin yüzde 24.8 emisyon ürettiğini, AB’ye baktığınızda yüzde 17’sinin, Çin’in yüzde 13 emisyon ürettiğini, Türkiye’nin tarihî sorumluluğu yok denecek kadar az 0.6, yani bu dünyayı kirletmedik.”
