Küresel pay piyasaları, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) şahinleşen tutumu ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında ortaya çıkan Omicron varyantına ilişkin endişelerle haftayı karışık bir seyirle tamamlarken, gelecek hafta gözler başta ABD’de enflasyon verisi olmak üzere yoğun veri gündemine çevrildi.
Fed Başkanı Jerome Powell uzun süredir devam eden enflasyonun “geçici” olacağına yönelik sözle yönlendirmesinden vazgeçmesi varlık fiyatlarında oynaklığı artırdı.
Daha yüksek enflasyon riskinin arttığını düşündüğünü, enflasyonun “geçici” olduğu değerlendirmesinin bir kenara bırakılmasının zamanının geldiğini belirten Powell, “Ekonomi çok güçlü ve enflasyonist baskılar yüksek. Bu nedenle kasım toplantısında açıkladığımız varlık alımlarının azaltılmasını belki birkaç ay önce tamamlamayı düşünmek uygun olur. Birkaç hafta içinde yapacağımız toplantıda bunu tartışacağımızı umuyorum.” dedi.
Bununla birlikte Kovid-19 salgınında Omicron varyantı dünya genelinde yayılmaya devam ederken, belirsizlikleri de artırıyor.
Hafta boyunca Omicron varyantına karşın alınan önlemler dikkati çekerken, uzmanlar, aşıların yeni varyant üzerindeki etkinliğinin net bir şekilde anlaşılması için zamana ihtiyaç duyulduğunu ve panik yapılmaması gerektiğini belirtiyor.
Korku göstergesi olarak nitelendirilen VIX endeksi ise ocaktan bu yana ilk kez 30 seviyesinin üzerine çıktı.
Analistler, gelecek hafta ABD’de açıklanacak Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verilerinin para politikasının geleceği açısından oldukça önem arz ettiğini kaydederek, Omicron varyantına ilişkin haber akışının da yakından izlenmeye devam edileceğini ifade etti.
Artan belirsizliklerle ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi düşüş eğilimini üst üste üçüncü haftaya taşıyarak yüzde 1,36’ya gerilerken, altının ons fiyatı haftayı yüzde 0,4 azalışla 1.784 dolardan tamamladı.
Kovid-19 salgınında Omicron varyantı Brent petrolün varil fiyatını baskılamaya devam ederken, Brent petrolün varil fiyatında düşüş eğilimi üst üste altıncı haftaya taşınarak bu hafta yüzde 2,6 azalışla 69,9 dolara geriledi.
ABD’de New York borsası şahinleşen Fed ve Omicron varyantındaki belirsizliklerle düşüş eğiliminde hareket ederken, gelecek hafta gözler enflasyon verilerinde olacak.
ABD’de enflasyon varlık fiyatlamalarında baş rolü oynuyor. Fed Başkanı Powell, Aralık toplantısında varlık alımlarının ne hızda azaltılmasına ilişkin görüşeceklerini ifade ederken, piyasalarda Fed’in haziran toplantısında başlamak üzere 2022’de 3 faiz artışına gideceği fiyatlanıyor.
Fed’in Amerikan ekonomisindeki mevcut duruma ilişkin değerlendirmelerinin yer aldığı Bej Kitap raporunun hafta içinde yayımlanan kasım sayısında da enflasyona dair risklere işaret edildi. Raporda, ABD ekonomisinin ılımlı ile orta hızda büyüdüğü belirtilirken, şirketlerin fiyat artışları ve iş gücü sıkıntılarıyla mücadele ettiği, geniş kapsamlı girdi maliyetli artışlarının yaşandığı vurgulandı.
Öte yandan ABD Başkanı Joe Biden, federal hükümetin finansman yetersizliği nedeniyle faaliyetlerine ara vermesini önleyecek geçici bütçe tasarısını imzaladı. Geçici bütçe, federal hükümete 18 Şubat’a kadar finansman sağlayacak.
Makroekonomi veri tarafında ise dün ABD’de tarım dışı istihdam 210 bin artışla beklentilerin gerisinde kalırken, aynı dönemde işsizlik oranı ise yüzde 4,6’dan yüzde 4,2’ye gerileyerek beklentilerin üzerinde düşüş gösterdi.
Analistler, gelecek hafta ABD açıklanacak TÜFE verilerinin faiz artışının zamanına ilişkin beklentiler dahil birçok fiyatlamayı etkileyebileceği için varlık fiyatlarında oynaklığı artırabileceğini belirtti.
Tedarik Yönetim Enstitüsü (ISM) imalat endeksi ise kasımda bir önceki aya göre 0,3 puan artışla 61,1’e çıktı.
Söz konusu gelişmelerle S&P 500 endeksi haftalık bazda yüzde 1,22, Nasdaq endeksi yüzde 2,62 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,91 değer kaybetti.
6 Aralık ile başlayan haftanın veri takviminde, salı dış ticaret dengesi, perşembe toptan stoklar ve cuma Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), Michigan tüketici güven endeksi ve hazine bütçe dengesi verileri takip edilecek.
Kovid-19 salgınında Omicron varyantı bölge genelinde belirsizlikleri artırarak pay piyasalarında satış baskısı oluştursa da, Avrupa Merkez Bankası (ECB) yetkilileri destekleyici para politikası duruşunun korunacağını yinelemeye devam ediyor.
ECB Başkanı Christine Lagarde, gelecek yıl Avro Bölgesi’nde faiz artırımının çok muhtemel olmadığını kaydederek, artan belirsizlik nedeniyle piyasaların yönlendirmeye ihtiyacı olduğu için ECB’nin, politika belirleme kararını ertelememesi gerektiğini belirtti.
ECB politikasının çok açık bir şekilde açıklanmasının önemini vurgulayan Lagarde, “Uzun vadeli taahhütlerde bulunmadan netlik kazandırmanın yolları var.” dedi.
Kovid-19 salgınında Omicron varyantına ilişkin haber akışıyla birlikte Avrupa borsalarında karışık bir seyir izlenirken, birçok ülkede Kovid-19 önlemleri yeniden uygulamaya alındı.
Almanya’da açıklanan makro ekonomik verilere göre TÜFE aylık bazda yüzde 0,2 azalışla beklentilerin gerisinde kalırken, yıllık bazda yüzde 5,2 artışla tahminleri geride bıraktı.
Avro, dolar karşısında gerileyerek haftayı yüzde 0,2 azalışla 1,1309’dan tamamladı.
Almanya’da DAX endeksi haftalık yüzde 0,57 değer kaybederken, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 1,11, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,38 ve İtalya’da MIB 30 endeksi ise yüzde 0,33 yükseldi.
Gelecek hafta, pazartesi Almanya’da fabrika siparişleri, salı Almanya’da sanayi üretimi ve Zew beklenti endeksleri ile Avro Bölgesi’nde Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH), perşembe Almanya’da dış ticaret dengesi ve cuma Almanya’da TÜFE ve İngiltere’de sanayi üretimi verileri takip edilecek.
Asya tarafında Omicron varyantının ilk vakalarının görülmesinin ardından tedbirler artırılırken, pay piyasalarında karışık bir seyir izlendi.
Çin’de emlak şirketlerinin durumu finansal piyasalar için risk oluşturmaya devam ederken, ABD’de işlem gören Çinli şirketler ABD’li regülatörlerin bu şirketleri ABD’de borsa kotundan çıkarabileceği endişesiyle düşüş eğiliminde hareket etti.
Japonya Merkez Bankası (BoJ) yeni varyantın ekonomi ve finansal piyasalar üzerinde yarattığı risklere karşı temkinli hareket edeceklerini bildirirken, Güney Kore’de de günlük koronavirüs vaka sayısı salgının başından bu yana görülen en yüksek seviyeye çıktığı kaydedildi.
Japonya’da kasım ayına ilişkin imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) 54,2’den 54,5’e revize edilerek üst üste 10. ayda da genişlemeye işaret etti. Çin’de ise imalat sanayi PMI, kasımda önceki aya göre 0,7 puan azalarak 49,9’a geriledi. Beklentilerin altında kalan veri, artan vaka sayıları ve zayıf talep nedeniyle Nisan 2020’den bu yana ikinci kez daralma bölgesine düştü.
Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 2,51 ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 1,30 değer kaybederken, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 1,08 ve Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,22 değer kazandı.
6 Aralık ile başlayan haftanın veri takviminde, salı Çin’de dış ticaret dengesi, çarşamba Japonya’da üçüncü çeyrek GSYH ve dış ticaret dengesi, çarşamba Çin’de TÜFE ve Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ve cuma Japonya’da ÜFE verileri takip edilecek.
Yurt içinde, Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, bu haftayla birlikte 8 hafta üst üste yükselirken, haftalık kapanış rekorunu da geliştirdi. Gelecek hafta ise yurt içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) piyasa katılımcıları anketi öne çıkıyor.
Bu hafta, Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile görevden af talebi kabul edilen Lütfi Elvan’dan boşalan Hazine ve Maliye Bakanlığı’na Nureddin Nebati atandı.
TCMB 14 yılın ardından ilk kez piyasaya satım yönünde doğrudan müdahale ederken, ayrıca Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasası nezdinde de işlem yapmaya başladığını duyurdu.
TCMB’den doğrudan döviz müdahalesine ilişkin yapılan duyuruda, “Döviz kurlarında görülen sağlıksız fiyat oluşumları nedeniyle piyasaya satım yönünde doğrudan müdahale edilmektedir.” ifadesi kullanıldı.
Öte yandan, Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), Türkiye’ye ilişkin büyüme beklentisini 2021 için yüzde 8,6’dan yüzde 9,8’e, 2022 için yüzde 3,3’ten yüzde 3,7’ye revize etti.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) de daha önce yüzde 8,4 olarak açıkladığı Türkiye’nin 2021 yılı büyüme tahminini yüzde 9’a yükseltti. OECD, Türkiye için gelecek yıla yönelik büyüme öngörüsünü de 0,2 puan artırarak yüzde 3,3’e çıkardı.
Fitch Ratings hafta içinde takvim dışı yayımladığı Türkiye değerlendirmesinde bu yıla ilişkin büyüme beklentisini yüzde 9,2’den yüzde 10,5’e, 2022 yılı büyüme tahmininin ise yüzde 3,5’ten yüzde 3,6’ya yükseltti.
Türkiye’nin kredi notunun “BB-” olarak teyit edildiği belirtilen açıklamada, ülkenin kredi not görünümünün ise “durağan”dan “negatif”e çevrildiği kaydedildi.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin kredi notunu “B2” olarak teyit etti, not görünümünü “negatif” olarak bıraktı. Türkiye’nin büyük ve çeşitlendirilmiş ekonomisi olduğuna işaret edilen açıklamada, ülke ekonomisinin bu yıl yüzde 11 büyüyeceği tahmin edildi. Moody’s kasım ayında yayımlanan Küresel Makro Görünüm Raporu’nda, Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 9,2 büyüyeceğini öngörmüştü.
Makro ekonomik verilere göre ise Türkiye yılın üçüncü çeyreğinde yıllık yüzde 7,4 ve çeyreklik yüzde 2,7 büyürken, enflasyon aylık yüzde 3,51 ve yıllık yüzde 21,31 artış gösterdi.
Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi yükselişini sekizinci haftaya taşıyarak haftalık bazda yüzde 7,54 artışla tüm zamanların en yüksek kapanış seviyesi olan 1.910,41 puana çıktı. Analistler, teknik açıdan 1.860 puanın destek, 1.950 puanın ise direnç olarak öne çıktığını kaydetti.
Dolar/TL de 13,9231 ile tarihi zirvesini görmesinin ardından haftayı yüzde 10,5 yükselişle haftalık kapanış rekoru olan 13,7076’dan kapattı.
Gelecek hafta yurt içinde, pazartesi TÜFE bazlı reel efektif döviz kuru, salı hazine nakit dengesi, ve cuma TCMB piyasa katılımcıları anketi ile işsizlik verileri takip edilecek.