Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2022 yılı asgari ücretini belirlemek üzere bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin başkanlığında ilk toplantısını yapacak. Komisyonda hükümet, işçi ve işvereni temsilen 5’er üye görev yapıyor. İşçileri TÜRK-İŞ, işvereni ise Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsil ediyor. Karar oy çokluğuyla alınıyor.
TÜRK-İŞ, her ne kadar komisyonda işçileri temsil etmeye tek yetkili konfederasyon olsa da diğer iki büyük işçi sendikaları konfederasyonunu da sürece dahil etti. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ve DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu dün bu konuda ortak açıklama yaparak, talep ve beklentilerini dile getirdiler. Asgari ücretin insanca yaşamaya yetecek ücret olmasını isteyen konfederasyon başkanları, tüm çalışanların asgari ücret tutarındaki kazançlarının vergi dışı bırakılmasını, asgari ücreti aşan tutarın vergisinin yüzde 10’dan başlamasını istediler. Başkanlar ayrıca işverene sağlanmakta olan 5 puanlık sosyal güvenlik primi indiriminin işçilere de tanınmasını talep ettiler.
Asgari ücret tespiti çalışmaları genel olarak yaklaşık üç haftayı buluyor. Bu süreçte en az dört toplantı yapılıyor. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay ile TİSK Genel Başkanı Özgür Burak Akkol bu yıl asgari ücret tespiti çalışmalarının hızlı sonuçlandırılması talebini dile getirdiler. Bakan Vedat Bilgin de toplantı öncesinde taraflarla istişarelerde bulunduklarına dikkate çekerek, öneriye sıcak baktıklarını söyledi. Bu yıl yeni asgari ücretin daha kısa süre içinde belirlenmesi bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, asgari ücretle ilgili muhtelif açıklamalarında çalışanların enflasyona ezdirilmeyeceğini vurguladı. İşçi ve işveren sendikaları ile muhalefet partileri de aynı yönde açıklamalar yaptılar.
Bu açıklamalar asgari ücret artışına ilişkin beklentileri de artırdı. Asgari ücret senaryolarına geçmeden önce, net asgari ücretin tavanını belirleyen sınırlara dikkat çekmek gerekiyor. 2021 yılında memurlar ve kamu işçilerinin ücret artışlarına ilişkin iki toplu sözleşme imzalandı. Memur sendikalarıyla yapılan sözleşmeye göre, memur maaşları 2022 yılında yüzde 5+7, 2023 yılında ise yüzde 8+6 oranında artırılacak. Enflasyonun bu oranları aşması halinde ise enflasyon farkı verilecek.
Asgari ücretliler için esas belirleyici olan kamu işçileriyle yapılan toplu iş sözleşmesi olacak. Buna göre, kamu işçilerinde en düşük çıplak brüt ücret 2021 yılı başından geçerli olmak üzere önce 4100 liraya çıkartıldı. Bunun üzerine 2021’de yüzde 12 + 5 oranında artış yapıldı. Temmuz – aralık döneminde enflasyonun yüzde 5’i aşması halinde enflasyon farkı yansıtılacak.
Kamu işçilerinde en düşük brüt çıplak ücret şu an itibarıyla 4822 TL düzeyinde bulunuyor.
Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) temmuz – ekim döneminde yüzde 6.72 oranında arttı. Kasım aralık ayı enflasyonu son 18 yılın ortalamasına uygun çıkarsa 2021’in ikinci yarısındaki TÜFE artışı yüzde 8.03 olacak. Son iki ayın enflasyonu geçen yılki düzeyde gerçekleşirse bu kez 2021’in ikinci yarısındaki TÜFE artışı yüzde 10,55 olacak. Kamu işçilerinin ücretleri de bu oranlarda artacak.
Bu durumda kamu işçilerinde en düşük brüt çıplak ücret yüzde 8.03’lük enflasyon olursa 5 bin 216 liraya, yüzde 10,55 enflasyon olursa 5 bin 343 liraya yükselecek. Net ücret de sırasıyla 4 bin 120 ve 4 bin 221 liraya yükselecek.
Net asgari ücretin kamu işçilerine ödenecek net ücrete çok yaklaşmasını beklemenin gerçekçi olmayacağı değerlendiriliyor. O durumda kamu işçilerine ilave artış beklentisinin ortaya çıkacağı belirtiliyor.
Merkez Bankası son enflasyon raporunda, 2021 yılsonu enflasyon tahminini yüzde 18.4 olarak revize etti. TÜİK’in açıkladığı ekim ayı verilerine göre ise TÜFE’deki yıllık artış yüzde 19,89 oldu. Kasım aralık aylarında enflasyonun son 18 yılın ortalaması düzeyinde çıkması halinde yıllık enflasyon yüzde 17,66; geçen yılki düzeyde çıkması halinde ise yüzde 19,89 olacak.
Vatandaşın cebine yansıyan enflasyonun çok daha yüksek olduğu tartışmaları bir yana kabaca resmi enflasyonu yüzde 20 olarak kabul etmek mümkün görünüyor.
Vergi ve prim indirimi yapılmaması halinde halen 3 bin 577.50 TL olan brüt asgari ücret 4300 TL’ye çıkarsa yüzde 20, 4400 TL olursa yüzde 23, 4500 TL olursa yüzde 26, 4600 TL olursa yüzde 29, 4700 TL olursa yüzde 31, 4800 TL olursa yüzde 34, 4900 TL olursa yüzde 37, 5000 TL olursa yüzde 40 oranında artış yapılmış olacak.
Net asgari ücret ise yüzde 26 artışla 3554 TL, yüzde 31 artışla 3712 TL, yüzde 34 artışla 3791 TL, yüzde 40 artışla da 3949 TL olacak.
Asgari ücretin işverene maliyeti şu an 4203 TL düzeyinde. Bu rakam, yüzde 31 artış senaryosunda 5522 TL’ye, yüzde 40 artış senaryosunda ise 5757 TL’ye ulaşacak.
Asgari ücretin işverene maliyetini azaltmak amacıyla 2016 yılından beri asgari ücret desteği uygulanıyor. İlk yıl işçi başına aylık 100 TL ile başlayan asgari ücret desteği bu yıl 75 TL olarak uygulandı.
İşçi ve işveren sendikaları asgari ücret desteğinin devam etmesini talep ediyor. Ancak hükümetten uygulamanın devamı yönünde bir sinyal gelmedi.
İşçiye ödenen asgari ücretten yüzde 14 sosyal güvenlik primi, yüzde 1 işsizlik sigortası primi, binde 7.59 damga vergisi ve yüzde 15 gelir vergisi kesiliyor. Gelir vergisinin bir kısmı asgari geçim indirimi (AGİ) yoluyla iade ediliyor. Bu yıl asgari ücretten işçi adına yapılan kesinti toplamı 752 TL’ye ulaşıyor.
Kesintilerde hiçbir değişiklik yapılmadığı takdirde brüt asgari ücret yüzde 40 oranında artırıldığında bile net asgari ücretteki artış 1123 TL’de kalacak.
Üç işçi konfederasyonunun talep ettiği gibi sosyal güvenlik işçi priminde 5 puanlık indirim yapıldığında ise brüt ücret yüzde 31 oranında artırıldığında bile net asgari ücretteki artış 1087 TL’yi bulacak.
Asgari ücretin tamamının bekâr işçi için vergi dışı bırakılması durumunda yüzde 31 artış senaryosunda işçinin eline geçen net ücret 282 TL daha artacak. 5 puanlık prim indirimi ve vergi indiriminin birlikte hayata geçirilmesi durumunda yüzde 31 artış senaryosunda işçinin eline geçen net ücret 1369 TL, yani yüzde 48 oranında artacak. Bu senaryoda brüt ücretteki artış yüzde 26 oranında kalsa bile işçinin eline geçen net ücret 1190 TL, yani yüzde 42 oranında artacak. Net ücret 4 bin lirayı aşacak.
Prim ve vergi indirimi yapılması halinde asgari ücretin işverene maliyetindeki artış da sınırlı kalacak.